20 Ocak 2014 Pazartesi

Günah Keçisi'nin Bugün ki Yazısı

"SOSYAL SEN" olarak göndermiş olduğunuz yazı, günlük, deneme ve makaleleri yayınlamaya devam ediyoruz.

Ertesi sabah büyük moral bozukluğuyla hastaneye gittim. Aklım dünde kalmış, yaşananları sorguluyordu.

            Sabah nöbeti teslim aldıktan yarım saat sonra feride abla geldi. Heyecanlı bir ses tonuyla beni mutfağa çağırdı. Herkes merakla olup biteni anlamaya çalışıyordu.



-          Efendim abla
-          Beni çok şaşırttın, açıkçası senden beklemediğim bir şeyi yaptın.
-          “Ne yapmışım ki” diyerek ne olduğunu anlamaya çalışıyordum.
-          Bak Murat. Yaklaşık 6 aydır birlikte çalışıyoruz. Ben 15 yıldır sağlık camiasının içerisinde bulunuyorum. Bizim giymiş olduğumuz formaların çoğu V yaka kesimlerdir. Buradan istifa etmiş erkek arkadaşların tamamı hemşire arkadaşlar eğildiklerinde röntgencilik yapıyorlardı. Üç ay süreyle seni izlememe rağmen bir kez olsun böyle bir şey yaptığını şahit olmadım.
-          Ne yani abla suçum bu mu şimdi ?
-          Hayır değil tabiî ki. Sözümü kesme de cümlelerimi tamamlamamı bekle. Ayrıca şuana kadar bir tane kız arkadaşından bahsettiğini işitmedim. Daha açık bir ifade kullanmam gerekiyorsa, seni bizden biri olarak gördüm. Bu yüzden servise girdiğimde “ne haber kızlar” diyordum.
-          Feride hanım ağzınızdan çıkanı kulağınız duyuyor sanırım. Bayanlara bakarsın röntgenci olursun, bakmazsın homoseksüel olursun. Allah aşkına kadınlar ne ister ? Beni bunları söylemek için mi çağırdınız ?
-          Hayır. Dün Nagehanla konuştuklarınızdan haberdarım. Neden benden izin almadın ?
-          Kiminle konuşup konuşmayacağımı size sormak zorunda değilim.
-          Sence bu yaptığın etik mi ? Basit insanlar kendi meslektaşlarıyla gönül ilişkisi yaşar.
-          Bu söylediklerinizi sizin samimi dostlarınızdan başhekim yardımcısının eşine de söylediniz mi ?
-          Onu karıştırma.
-          “Neden ? İşinize gelmedi mi ? Neyse Feride hanım sizin saçmasapan fikirlerinizi daha fazla dinlemek istemiyorum.” diyerek sigara içmek için servisi terk ettim.

Sorumlu hemşiremiz zaman zaman anlamsız çıkışlarda bulunuyor, insanların kalbini kırıyordu. Gönül kırıklığı yaşayan personel sayısı her geçen gün artıyordu.

O günden sonra Feride hanımı görmemek için akşam nöbetlerine yazdırdım adımı.

Haftada üç gün izinli olmamıza rağmen bir günümüz eğitim için hastanede geçiyordu. Bundan da tüm personel rahatsızlık duyuyordu. Aslında bizleri rahatsız eden eğitim değildi, bu eğitimlerden hiç birinin kendisinin izinli olduğu haftasonu tatillerinde olmamasıydı.

İlerleyen günlerde Feride hanım nişanlısından ayrılmış, bu ayrılığın sebebi “bizlermişiz” gibi hepimize bağırmaya başlamıştı.

Bir gün nöbeti teslim etmiş, işten çıkmak üzereyken beni boştan yere üç saat hastanede tutmuştu. Şuan hatırlayamadığım bir sebepten dolayı, onca insanın içerisinde bağırması yetmezmiş gibi bir de “salak” diyerek bana hakaret etmişti. Bu bardağı taşıran son damlaydı. Elime geçen bistüriyle yoğun bakımda bulunan masanın etrafında sorumlu hemşiremizle kovalamaca oynamaya başlamıştık. Korkutmak amacıyla yaptığım bu davranışı sanki tüm arkadaşlarım biliyor, kimse bu duruma müdahale etmiyordu. Feride hanım bir yandan masanın etrafından kaçıyor, diğer yandan sakin ol murat diyerek beni sakinleştirmeye çalışıyordu. Amacıma ulaştığımı düşündüğümden onu kovalamayı bırakıp, sigara içmek için aşağı indim.

O gün nöbetten çıktıktan sonra nöbetçi olmayan arkadaşlarımı arayarak “Kadıköy de bir kafede görüşelim” diyerek bir saat sonra buluşmak üzere onlardan söz aldım. Herkesin kafeye gelmesi iki saati bulmuştu. Feride hanımın tutum ve davranışlarını konuştuk, “artık onu bu servisin sorumlu hemşiresi istemediğimiz” yönünde fikir birliğine vardık. Sıra bu fikrimizi başhemşire hanıma açıklamaya gelmişti. Akşamüzeri üç arkadaş başhemşire hanımı telefonla arayıp hastaneye çağırmış ona kararımızı açıklamıştık. Kararı duyan başhemşirenin gözleri parlamaya başladı. “Geç bile kalınmış bir karar” diyerek bizleri desteklediğini söyledi.

Pazar günü tüm personel hastaneye gelmiş, başhemşire herkesi tek tek dinlemiş nihayetinde hepimize dönerek “Feride bu serviste artık çalışmayacak” demiş ve telefonla başhekimi aramıştı. Hepimiz merakla birazdan olacakları bekliyorduk…


Ortalama bir saat sonra başhekim bey geldi ve her birimizi ayrı ayrı yoğun bakım odasında bulunan mutfakta dinlemeye başladı. Başhekimle konuşma sırası bana gelmişti ki, o esnada Feride hanım odadan içeri girdi. Yüz ifadesinden olanlardan haberdar olduğu aşikardı….




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Hakkımızda

Hayatın renkli anlarını ve sosyal medyanın hızlı atan nabzını hissetmeniz için açılmış; en yeni, en kaliteli ve en güvenilir haber ve paylaşımlarla benim değil SEN'in siten sosyalSEN.net
sosyalsen.blogspot.com Webutation
Bu site %100 güvenli olup, Google ve Norton Anti-virus tarafından onaylanmıştır.
Designed By Seo Blogger Templates